Tuesday, June 26, 2012

NATO Toplantısının ardından

4. maddenin çalışmasını talep edilmesinin ardından yapılan Nato toplantısından çıkan bildiri bu şekilde. Zaten beklendiği şekilde çıktı fakat bazı konuları yorumlamadan edemeyeceğim. Öncelikle, her ne kadar görüş ayrılıklarım olsa da ve AKP yönetiminde T.C. Devleti kanımca bu krizi oldukça başarılı yönetti. NATO ve Uluslararası teammüllere uygun yollardan gidilmesi ve fevri davranılmaması bizler adına uluslararsaı camianın Suriye'yi kınaması sonucunu doğurdu. Ayrıca bir sonraki misilleme hareketlerimize de resmi zemin hazırlanmış oldu. Bu oldukça basit görünen NATO bildirisinin asıl anlamı ise yine kanımca şu şekilde. Suriye tarafından fütursuz biz hareket gelmedikçe, zaten talep edilmemiş olan 5. maddenin çalıştırılması arzu edilmemektedir. Uluslararası camiada suçlu Suriye kabul edilmiştir. Rusya haricinde, Çin dahil net destekçisi yoktur. Ve en önemlisi Suriye tarafından kara, hava ya da deniz ihlali gerçekleştiğinde, misilleme amaçlı doğrudan karşılık verilecektir. Yani Suriye'nin kullandığı sistem kullanılarak sınırlarımız için her türlü ihlali tehdit kabul ederek doğrudan karşılık vereceğiz. Bu durum Suriye açısından 1. çok dikkatli sınır uçuşları zorunluluğu 2. Deniz hareketliğinde kendisinin değil de Türkiye'nin kabul ettiği kıta sahanlığına kesin uymayı 3. Mülteci kamplarına kafasına estikçe ateş açma döneminin artık kapandığı ve bunun kara sınırlarında agresif bir yaklaşım algısı doğuracağı gerçeğini doğurmaktadır. Bu bağlamda önümüzdeki günlerde gerçekleşebilecek bir misilleme hareketinin oluşması Suriye'nin güvendiği Rusya'nın desteği nedeniyle bir maceraya atılması demek olacaktır. Hali hazırda Rusya'nın dünya liderliğine oynama adına bölgede tekrar başrol istemesi; Afganistan fiyaskosundan sonra gayet doğaldır. Fakat önemli olan bu başrol oynama isteği ile Rusya'nın risk almak istemesi doğal iken, bu oyuna alet olabilecek ülkelerin risk almak isteyip istememeleri ya da bu risklerin almaya değer olup olmadığı iyi tartılmalıdır. Yine paralel şekilde ABD ve AB'nin de bölge üzerindeki planları nedeni ile gösterebilecekleri aşırı destek de Türkiye açısından iyice tartılması gereken bir durum ve risk olarak kalacaktır.

No comments:

Post a Comment