Wednesday, December 8, 2010

Yolda olmak

Yolda olmak, yarım olmaktır bana göre.  İş nedeni ile dünyanın birçok yerine pek de kısa olmayan, birçok ziyaret yaptım.  Ve elimden geldiğince gezmeye, görmeye çalıştım çevremi.   Eğer şehri keşfedeceksem her zaman yalnız ve yaya olmayı tercih ettim.  O sakakların bir yerlerine katılıvermek ve karışmak kalabalığa çok zevk vermiştir bana.  Bu keyif inanılmaz deneyimlere de dönüşmştür bazen Pekin, Şangay ya da Honk Kong'da.

Bulmaca çözmek gibidir, sokaklarını gezmek tanımadığınız bir şehrin. Örneğin acıktığınızda tüm lokanta ya da cafe'leri tek, tek izlersiniz.  Girenleri, yemek yiyenleri, masalarını, atmosferini.  Kolay değildir öyle yemeğini nerede yiyeceğine karar vermek.  Çok ürkek olunmamalıdır da, eğer kültürünü de tanımak istiyorsanız o yabancısı olduğunuz şehrin.  Kültürün ana yapısı mutfaktan geçer kanımca.  Mutfak  analizin ana başlangıç noktasıdır.  Açık olmak gerekir bazı yeni tatlara.  Sizlere kendi kültür ve alışkanlıklarımıza tamamen karşı şeyleri denemekten bahsetmiyorum.  Ama en azından biraz sonra vereceğim örnek gibi olmamalıdır, sanırım, yaklaşımınız.  Şahsen çin yemeklerini severim.  Bir Şangay ziyaretinde ki ziyaret iş nedeni ile değil; zevk nedeni ileydi.  Evli bir çift 5 gün boyunca aynı Mc. Donalds restoranında öğlen ve akşam yemeklerini yedi.  Sanırım öğlen tavuk burger akşam big Mac Menu.  Zaten zevk için yapılan bir ziyaret, neden kendilerine işkence yapmaya gönüllü oldular hala anlamış değilim.

Yolda olmak yarım olmaktır bence.  Zira sevdiklerinizi ve doğduğunuz yerleri geride bırakırsınız.  Yarınız oralarda kalır, kalan yarıyı doldurmaya çalışırsınız gittiğiniz şehirde.  Yolda olmak yarım olmaktır bir de uyumlu olmayı, zevk almayı bilmezseniz olduğunuz yerden; zor olacaktır günleriniz.

O nedenle şehri duymayı, görmeyi, biraz açık olmayı, yarıyı doldurmayı bilmek gerekir bence.  Zevkle yazabilmek için yaşadıklarınızı.

No comments:

Post a Comment