Friday, December 2, 2011

Degisen Turkiye ayni kalan yaklasim

Ülkemizin büyük bir değişim içinde olduğu yadsınamaz bir gerçek. Fakat bu değişimin kapısını çaldığı kesim genelde üst orta ve üst sınıfa dahil kesim. Biraz araba sınıflandırması gibi oldu ama neyse. Örneğin bir Nişantaşı ya da bir Şaşkınbakkal değişimi yaşıyor. Öte yandan kamu ile fazla içli dışlı olan orta ve alt gelir düzeyine sahip kesim için ise birçok şey değişmeden aynı kalıyor.
Kamu ile içli dışlı olmayı biraz açalım isterseniz. Örneğin emekli maaşını Ziraat Bankası’ndan alan emeklinin o meşhur kuyrukları bu değişimden nasibini almamış durumda. Ya da, kamu araçlarını, sadece toplu taşımadan bahsetmiyorum, örneğin TCDD trenlerini kullananlar için değişim yok aksine düşüş var. Bugün yazmak istediğim aslında TCDD ve Adapazarı-İstanbul ana hat treni hakkında. Ve eğer tepki göstermez isek bu tavır böyle gider.
TCDD bu anahat üzerinde eski ve yıpranmış banliyö trenlerini kullanmakta şu an. Tamamı değilse de arada, sırada. Aslında bu çoğu kamu hizmetinde böyledir. Hani sınırlarınızı denerler ve tepki göstermedikçe biraz dağa eşiği artırırlar. Bu da böyle birşey. 2 saat 15 dakikalık bir yolculuğu, ısıtması, oturması ve içi kısa, indir, bindir tarza göre oluşturulmuş bir vagonla yapmanızı istiyor TCDD; hem de anahat fiyatına. Bir de bu yolculuğu bebeğiniz kucağınızda ve yoğun bir saatte yaptığınızı düşünün. Bir kondoktöre takıldım bugün. Dedim ki, ne bu banliyö trenleri, hayırdır. Tepkisi çok düşündürücü oldu. Susarsanız daha çok şey görürsünüz. Adam haklı. Eğer tepkisiz kalırsak yakında at arabası ile bile seyahat ettirebilirler.
Bazı hizmetlerin özelleştirilmesi işte bu nedenlerle faydalı olabiliyor. Rekabet ve kalite artışı, rehavet ve alaycı bir “bizden böyle, yersen” tavrından daha yeğlenebilir oluyor. Fakat özelleştirmeye giren kurumlar genelde gerçekten hizmet vermeleri gereken işlere girmek istemiyorlar. Örneğin, onlar tahsilat hizmeti vermek üzere aldıkları bir bir özelleştirmeyi; başka bir tahsilat şirketine ihale edebilecekleri kadar kar marjı olan işleri tercih ediyorlar. Aslında bu da bir başka yazı konusu.
Uzun lafın kısası, bizleri bu kötü şartlarda taşımaya layık gören TCDD yetkilisini şiddetle kınıyorum. Eğer maliyetler kurtarmıyor ise fiyatları tekrar gözden geçirin. Fakat kelle koltukta ve uygunsuz şartlarda seyahat etmek istemiyoruz. Ve işte buradan size tepkimi gösteriyorum. Darısı başınıza.

No comments:

Post a Comment