Friday, December 2, 2011

Gece yolculari


Hep Harem’de başlar o özel yolculuklar. Kimi için güzel bir yaz tatili, kimi için yeni bir başlangıç, kimi için kaçışın ilk durağı. Hele gece otobüsü ise bindiğiniz, sanki bir sığınakmışçasına yerleşirsiniz koltuğunuza. Hemen küçük detaylar ile bir köşe yaratırsınız; belki 6 belki 20 saat geçireceğiniz. 1, 2 dergi, gazete, ıslak mendil, meyve suyu, bisküvi, cep telefonunuza yer ve belki küçük bir yastık. Burası artık sizin köşenizdir, geri kaçacağınız molalardan sonra. Eğer sizi uğurlayan biri varsa dışarıda, o zaman hüzün ikiye katlanır. Zira hem sevdiğinizi görürsünüz camdan, hem de kendi hüzünlü yansımanızı. Onlar da sizi yazarlar zihinlerine, o camın üstünde bir yansıma olarak. Anlıktır belki ama o denli hüzünlü.
Her şey Harem’de başlar. Simit alınır, yanına 1,2 bardak çay. Köşeden çığırtkanlar seyredilir. Düşünür insan, ne kadar çok insan ve ne kadar çok yön var gidilecek; ama bir başlangıç. O kargaşa, hüzün, heyecan, sevgi, kırgınlık, kısaca bir duygu yumağı alır ve sarmalar sizi. Nerede iseniz ya da kim iseniz o ana kadar; kaybolur gider. Artık siz bir yolcusunuzdur ve koltuklar sizin odanız, küçük dünyanız. Belki daha önce defalarca geçtiğiniz yollar, bir başka görünür. Hele bir de gece ise bakmaya doyamazsınız. Güzeldir gece yolculukları.
Her şey Harem’de başlar. Bazıları için ise her şey Harem’de biter bazen. Belki bir hayal kırıklığıdır İstanbul, belki bir ayrılıktır. Ama bir gerçek var ki o otobüse binildiği anda yeni bir hayattır sanki başlayan. O saatler sürecek bir başınalıkta, düşünülecektir yaşananlar, hesaplar yapılacaktır, belki planlar. Emin olun bir şeyler değişecektir son durakta.
Benim için Harem hep Akdeniz tatili demek olmuştur. Öyle hatırlarım çocukluk ve gençlik yıllarımdan. O nedenledir ki severim Harem’i tüm karmaşasına rağmen. Uzaktan uçan martılarını, arada vuran deniz kokusunu, o bağırışları ve dizi, dizi tabelaları her yöne giden.
Çay içmeyi de severim Harem’de, simit yanında. Bazen dolaşırım otogar dükkanlarını. Ne de çok çeşit vardır o dükkanlarda, biri biriyle ilgisiz, aynı insanlar gibi Harem’e doluşan. Anadolu’nun nabzı gibidir Harem. Çeşit, çeşit, renk, renk insan; çeşit, çeşit, sıcak, soğuk duygular ile dolu.
Harem’de başlar hep, gece yolculukları, gece yolcuları.

No comments:

Post a Comment