Hayat bin aynalı tapınak gibidir, hani o mutlu ve mutsuz köpek hikayesindeki gibi. Siz ona gülümserseniz, o da size gülümser. Yaşam kalitesini artırmak isteyen herkez önce olumlu düşünmelidir. Çünkü, düşünceler inançları, inançlar davranışları, davranışlar da çevre ile etkileşimi belirler. Zihni sağlıklı olanların, bedenleri de sağlıklı olur. Dolayısıyla, olumlu düşünce hayatın kalitesini ve süresini de artırır. Sürekli olumlu ve iyimser yaklaşımın sizi zengin edeceği garantisi yoktur fakat tam tersinin sizi dayanılmaz bir fakirliğe sürükleyeceği kesindir.
Olumlu düşünce doğuştan gelen bir yetenek değildir. Sonradan öğrenebilen bir yaşam ya da davranış biçimidir. . Bu yeteneği geliştirmek için başkalarının deneyimlerinden faydalanmak etkili bir ilk adım olur. Dolayısıyla, çevredeki iyimser insanları belirleyip, onları örnek almak olumlu düşünce yeteneğini geliştirmeye yardımcı olur.
Olumlu düşünme yeteneğini kazanmak için insan öncelikle kendisiyle barışık olmalıdır. Bunun için döncelikle tutarlı olmak gerekir. Kısaca mutluluk ya da mutlu olma isteği yaşama da yansımalıdır.
Unutmayın olumlu düşünmenin tatlı meyvesi olumlu yaşamaktır. Verici olanı kim red eder. Herkes karamsar suratlara gülümsemeyi yeğler. Olumsuz düşünme yaşamdan zevk almayı engeller. Unutmayın içinde bulunduğunuz mali kriz, sağlık bozukluğunuz ya da aşk hayatınızdaki stresler geçicidir fakat olumsuz düşünce ve yaşam tarzı alışkanlığınız sizi sürekli bir sefil haline getirebilir.
Değiştiremeyeceğiniz durum ya da sonuçları sürekli irdeleyip mutsuz olmaktansa, kabullenmek ve mutlu olmaya çalışmak belki bu durumu değiştirecektir.
Sadece lafta ya da içsel kararlar ile olumlu olmayın. Olumlu olmayı ve mutluluğu beden dilinize, giyiminize, konuşmanıza kısaca hayatınıza yansıtın. İnsan insana baka, baka ne olacağına karar verir.
Yarın kalkın ve ilk gördüğünüz kişiye günaydın deyin bakın neler değişecek, kendi hayatınızda.
No comments:
Post a Comment